Dil gelişimi ve konuşma, beynin bütün alanlarının koordineli bir şekilde çalışmasıyla oluşan mükemmel bir faaliyettir. Şizofreni hastalığının en önemli özelliği, düşünce süreçlerinin ve muhakeme yeteneğinin bozulmasıdır. Kişiliğin bütünlüğünü sağlayan beyin bölgelerinin gelişimindeki aksaklıklar duygu, düşünce ve davranışlardaki bütünlüğü bozmaktadır.
Sonuçta disosiyasyon yani bütünün parçalarının çözülmesi dediğimiz durum ortaya çıkmaktadır. Bu durumda zihinsel süreçler adeta birbirinden bağımsız olarak çalışmakta, algılama, değerlendirme, muhakeme etme ve davranışa dökme süreci bu belirlenen disiplin içinde işleyememektedir.
Şizofreni Hastalarının Yazı Özellikleri:
Şizofrenide görülen yazma biçimi, cümle kuruluşu ve mana bakımından konuşma ve düşünce sistemindeki bütün bozuklukları yansıtır. Buna ‘psikografik bozukluk’ adı verilir. Bunun yanında şizofreni hastalarında şu ‘kaligrafik’ bozukluklar da gözlenir:
- Sayfalar hiç boşluk bırakmamacasına kullanılır.
- Kelimeler birbirine girer ve okunaksız bir hal alır.
- Satırlar dalgalı ve aralıklar düzensizdir.
- Yazının basıncı genel olarak düşüktür. Kalem kâğıda hafifçe dokundurularak yazılır. Basınç yer yer değişir.
- Kelimeler arasında büyük harflerin, yerli yersiz noktalama işaretlerinin kullanıldığı dikkati çeker.
- Bir toparlanma (=rekonstrüksiyon) gayreti gibi kabul edilebilecek ve Jung’un ilkel dini metinlerde rastladığı araba tekerlekleri şeklindeki mandala işareti de yazılarda sıklıkla göze çarpar. Bunlar Jung tarafından kolektif alt şuura ait birer arketip olarak kabul edilmiştir. Şizofreni kolektif alt şuura kadar giden bir yıkılma olduğundan, bu mandalalar ortaya çıkar. Bu şekiller vasıtasıyla, bize bilinçdışının derinliklerinden bilgiler aktarılır. Nitekim hasta bunları şuursuz olarak çizer. Kendisine sorulduğu zaman kendisinin yapmadığını söyleyebilir.
- Satırlar zaman zaman her şeyi kötü görme alışkanlığı, kötümserlik, bedbinlik ifadesi olarak aşağı doğru meyletmekte, bazen de duygusal kararsızlığın bir işareti olarak dalgalanıp yukarı çıkmaktadır.
- Yazı kirli, karışık ve okunaksız bir hal almıştır. Harfler deforme olmuştur. Yüksek öğrenim yapmış şizofreni hastalarının yazıları bile son derece bozuk ve acemicedir.
- Birtakım acayip işaret ve sembollere sıklıkla rastlanır (Ayhan Songar, Psikiyatri).
Şizofreni Hastalarında Zekâ
Şizofreniyi zekayı nasıl etkilediği konusunda birçok araştırma bulunmaktadır. Bu araştırmalar, hastalık öncesinde üstün zekâlı olan kişilerin bile, hastalıktan sonra beyin fonksiyonlarındaki düşüşe bağlı olarak zekâ performanslarında azalma olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı araştırmalar, tedavinin ve rehabilitasyon çalışmalarının hastalık öncesi zekâ potansiyelini yakalamada etkili olduğunu da bildirmektedir. Zekâ geriliğinin daha çok ailevi yatkınlığı olan bireylerde ortaya çıktığı, genetik faktörlere bağlı olarak algılama süreçlerinin de bunda etkili olduğu söylenmektedir.
Çin’de yapılan bir araştırmada 119 şizofreni hastasının WAIS-R testiyle zekâları ölçülmüş ve elde edilen ortalama zekânın (79.70) normal gruba kıyasla düşük olduğu saptanmıştır. Yine 2001’de Amerika’da yapılan bir çalışmada, şizofreniden sonra kişilerin zekâ seviyelerinin düştüğü tespit edilmiştir. Zekâ seviyesindeki düşmenin nöropsikolojik eksikliklerden kaynaklandığı, hatta şizofrenideki temel bozukluğun bu eksiklikler olduğu vurgulanmıştır.
Yazar: Dr. Adnan ÇOBAN
Kaynak:http://www.e-sizofreni.com/sizofrenide-dil-ve-konusma-bozukluklari/
|